skin 2
f. (--ned, --ning) 1. -in derisini yüzmek. 2. sıyırmak; hafif yaralamak: He fell and skinned his knee. Düştü ve dizi sıyrıldı. 3. (kabuğunu, dış zarını) soymak, çıkarmak. 4. (alive) k. dili çok azarlamak, haşlamak; cezalandırmak; dövmek: If you do that again I´ll skin you alive! Bir daha yaparsan seni öldürürüm! 5. k. dili kazıklamak, dolandırmak. 6. up (ağaç, direk v.b.´ne) tırmanmak, tırmanarak çıkmak. 7. down (ağaç, direk v.b.´nden) inmek. 8. through (dar bir yerden) güçbela/ancak geçmek. 9. through güçbela başarmak/becermek.